Benim Senaryoma Hoşgeldiniz..
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Benim Senaryoma Hoşgeldiniz..


 
AnasayfaKapıLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Düzceli Mehmet

Aşağa gitmek 
4 posters
YazarMesaj
!..Gülnur..!
Yeni üye
Yeni üye
!..Gülnur..!


Mesaj Sayısı : 117
Points : 145
Kayıt tarihi : 27/04/09
Yaş : 31
Nerden : Isparta

Düzceli Mehmet Empty
MesajKonu: Düzceli Mehmet   Düzceli Mehmet Icon_minitimeSalı Nis. 28, 2009 6:28 pm

Yazar: Halit ERTUĞRUL

Duzce depreminde sehit olan Mehmet, siradisi bir genctir. Cok acik
sozlu, cok atilgan ve cok pervasizdir. Cok zeki, ancak
calismayan, daginik, ilgisiz ve amacsiz bir hayatin icinde
kaybolmus bir universitelidir. Bu gencin universitede iken hocasi
olan "Kendini Arayan Adam" kitabinin yazari Halit Ertugrul, Duzceli
Mehmed'e imani ve din hayati anlatmak icin tam 8 ay ugrasir.

Uzun bir arastirma, sohbet ve okuma sonrasinda hocasiyla gorusen
Duzceli Mehmed, "Hocam" der titrek ve aglamakli bir ses tonuyla.
"Bugun namaza basladim, saatlerce agladim. Beni bir kuvvet kendine
cekti, icimdeki elemi, kederi ve sikintiyi sanki aglaya aglaya
doktum." Bu yurek paralayan olayin devamini Halit Ertugrul'dan
dinleyelim:

Hem konusuyor, hem de o bulutlu gözlerden yaslar bosaniyordu. Benim
de icim yerinden oynadi. Aglamamak igin kendimi zor kontrol
ediyordum. Soyle devam etti:

"Hocam bu namaz, ne tatli, ne kadar ulu, ne kadar haz veren bir
ibadettir. Allah ile karsi karsiya olmak, Ona istekleri bizzat takdim
etmek, halini arzetmek, yalvarmak, af dilemek insani ne kadar
rahatlatiyor ve huzura kavusturuyor. Artik Allah'a soz verdim.
Bundan sonra ona iyi bir kul olacagim. Ama benim o kadar gunahlarim
var ki, acaba Allah bunlari affeder mi?" Son cumleyi zor
tamamlamisti. Nasil agliyordu, hickira hickira... Dayanmak mumkun
muydu?

Ele, avuca sigmaz, kontrolsuz ve darmadagin bir delikanlinin, masum
bir cocuk gibi oturup aglayisi, icimi yakmisti. Gozyaslarimi
gostermemek icin kendimi siktikca sikiyordum. Sen ne buyuksun
Allah'im? Sen hidayet nasip edince, kimler onunde diz cokmuyor
ki? Kimler secdeye kapanip af dilemiyor ki? Bunlarin sayisini
arttir... Karsimda hickiriklara bogulan Mehmet'i teselli etmeye
calistim. Cenab-i Hakkin ne kadar magfiret sahibi oldugunu,
kullarini affetmeyi ne kadar sevdigini ifade ettim. Kendisini
kucakladim, optum ve tebrik ettim.

Duzceli Mehmet'in ilk halini bilenler, degistigine bir turlu
inanmiyorlardi. "O yine rol yapiyor," deyip gegiyorlardi. Mehmet
Duzce'ye, ailesine kavusunca, anne ve babasi bayram etmislerdi.
Babasi, ailenin duydugu bu sevinci, bana uzun bir mektup yazarak
anlatmisti.

Sevinc, huzur ve gozyasi dolu bu mektupda babasi, "Mehmet'i yola
getirmek icin neler yapmadik ki," diyordu. "Bu cocukla ne maceralar
yasadik. Onun yuzunden ne kendisinin, ne de bizim basimiz beladan
kurtulmamisti. Mehmet'in namaza basladigini ve guzel bir donus
yaptigini gorunce inanamadik. Bizlere saka yapiyor zannettik. Saka
degil de, dogru oldugunu anlayinca, annesiyle birlikte ne kadar
sevindik anlatamam. Dunyalar bizim oldu. Inanin gunlerce
sevinc gozyaslari doktuk. Buyuk Allah bizlere bugunleri de
gosterdi. Simdi evimize huzur geldi, mutluluk geldi. Namazlari butun
hane halki cemaatle kiliyoruz. Kendisi gece teheccut namazina
kalkiyor, bol bol Kur'an tefsiri okuyor. Her aksam kardeslerini
toplayip, Risale-i Nur'dan sohbet yapiyor. Buyuk Allah bu
sevincimizi daim etsin".

Mehmet, o yaz Duzce'den Ankara'ya gelirken, Ankara
yakinlarinda bir kaza gecirmisti. Otobusteki yolculardan on kisi
olmus, kendisi de agir yarali olarak, Ankara Numune Hastanesine
kaldirilmisti. Iste Mehmet'in ibretli olayinin bir bolumu
Numune Hastanesinde, yarali olarak yatarken gecmektedir.
Gercekten, cok ibretli ve cok muthis bir hadise... Mehmet hastanede
birkag gun yatiyor ve suuru agiliyor. Ama gozlerini acamiyor ve
konusamiyor. Ama surekli olarak Allah'a dualar ediyor. Iste o esnada
bir doktor geliyor, "Onemli bir misafirin var, biraz toparlan,"
diyor. Mehmet de biraz toparlaniyor. Bir muddet sonra odaya sarikli,
cubbeli, nurani simali ve cok ciddi bir zat giriyor. "Gecmis olsun
kardesim," diyor. "Bu kaza senin bircok gunahlarina keffaret oldu.
Allah bir seyi murad ederse, onda mutlaka bir hayir vardir. Sen
olumden dondun. Sana bir miktar daha omur verildi. Bu
sureyi cok iyi degerlendir ve gunahlarini affettirecek ameller
isle... Isle ki, huzur-u Ilahiyeye tertemiz cikasin."

Bu cok ciddi zatin, soyledigi bu cok ciddi sozleri dinleyen Mehmet,
panik icinde, "Efendim siz kimsiniz?" diyor. O zat da, "Bana
Bediuzzaman Said Nursi derler," diyor. Mehmet bu sefer
umitleniyor. "Ustadim, ben sizin eserlerinizle imanimi kurtardim,
donus yaptim. Madem omrum az, bana yol gosterin bu sureyi nasil
degerlendireyim?" diyor. Bediuzzaman Said Nursi Hazretleri de,
"Kardesim," diyor: "Hic uzulme ve hic telaslanma ve dediklerimi de
iyi dinle. Kaza namazlarina devam et. Gunde bir cuz Kur'an oku. 50
sayfa Risale-i Nur oku ve Cevsen okumayi da ihmal etme.
Omur cok az. Korkma, ben seni talebeligime kabul ettim." Daha
sonra Bediuzzaman Hazretleri kayboluyor.

Mehmet, gozlerini aciyor ve konusmaya basliyor. "Bana cabuk su
getirin," diyor. "Omrum az, gunahlarim cok, yapacaklarim daha
cok..." Bu hadiseyi, Mehmet hastaneden cikinca dinlemistim. Mehmet
bu olayin tesirinde, hem kendisi aglayarak anlatti, hem de bizleri
aglatti. Bu kaza hadisesi Mehmet'i apayri bir insan haline
getirmisti. Dunyadan oylesine koptu ki neredeyse bir melek hayati
yasar gibi, gece gunduz Allah'a ibadet ediyor, tovbe ve istigfarla
zamanini geciriyordu. Bir gun bana, "Hocam," dedi. "Size bir hususu
anlatmak istiyorum." "Buyurun," dedim. "Ben, onceleri, olumden,
Allah'in huzuruna cikip hesap vermekten korkuyordum. Simdi, olumu
sevmeye basladim. Olum beni Allah'a, Peygambere ve nice muhterem
insanlara kavusturacak. Bunun icin olumu seviyorum ve asla
korkmuyorum." Iste, hakiki iman, mukemmel iman, gorerek, duyarak,
hissederek ve anlayarak iman bu olmasi gerektir.

Mehmet'in trafik kazasi hadisesinin ustunden sekiz ay gibi bir zaman
gecmisti. Kasim ayinin 12'si 1999 Cuma gunu beni telefonla
aradi. "Hocam," dedi. "Dun Duzce'ye geldim. Sila-i rahim edeyim,
ailemi goreyim diye... Simdi Cuma namazindan ciktim. Sizlere de
dualar ettim. Anne ve babamin da selam ve dualari var."

Tekrar, "Hocam," dedi. "Bu Cuma namazi bir baska oldu." "Nasil,"
dedim. "Camide, baska yerlerden gelmis olan cok mubarek ve cok
nurani insanlar vardi. Onlarla birlikte namaz kilmak, sinirsiz bir
lezzet verdi. Namaz boyunca agladim durdum. Ben boyle bir cemaat hic
gormemistim." Mehmet'in ic aleminde cok ulvi ve cok kutsal hadiseler
cereyan ediyordu. Artik inanmistim ki o evliyalarla namaz kiliyordu.
Ama kendisi bunun farkinda degildi.

Bu telefon konusmasinin uzerinden tahminen 5 veya 6 saat gecmisti.
Ziyarete gittigim bir dostumun evinde yemek yiyorduk. Aksam saat 8
siralariydi. Televizyonda, Duzce'de 7.2 siddetinde bir deprem oldugu
haberi verildi. Derhal telefona sarilip, Mehmet'e ulasmaya calistim.
Ama irtibat kurmak mumkun olmuyordu. Depremin ikinci gunu
Duzce'ye gittim. Cevredeki insanlara sordum. Orta yasli, Kamil
ismindeki bir bey, korktugumuz hadiseyi haber verdi. Ama tam bir
ibret belgesi olarak. "Hocam," dedi. "Cevredeki kurtarma
gorevlileriyle cesetlere ulastik ki ne gorelim...Evin butun halki,
yani Mehmet, anne ve babasi, bir kiz bir de erkek iki kardesi, deprem
olurken namaz kiliyorlarmis...Yerde seccadeler serili, Mehmet'in
sirtinda namaz cubbesi, sarigi ve elinde bir Risale-i Nur kitabi...
"Anlasilan namazi kilmislar, Kur'an tefsiri okuyorlarmis, o esnada
deprem sallamis ve o insanlar da rahmetli olmuslar. Toprak altindan
Mehmet'in cesedini cikarirken gorevliler, sirtinda cubbesi, basinda
sarik ve elinde Kur'an tefsirini gorunce, yanasamadilar. 'Bizler
bu kirli ellerimizle dokunmayalim. Abdestli bir kisi cagirin, bir
imam gelsin,' dediler." Evet, oyle yapmislar... Bir imam gelip,
kucaklamis, kaldirmis. Elindeki kitabi da alip, camiye goturmusler.
Kitap Hasir Risalesi... Yani, olumun ve ahiretin guzelligini
anlatan bir kitap... Deprem esnasinda namaz kilinmis, ahiretin
guzelliklerinden bahseden kitapla sohbet yapiliyormus.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
ÖzGe
Admin
Admin
ÖzGe


Mesaj Sayısı : 91
Points : 122
Kayıt tarihi : 26/04/09
Yaş : 30
Nerden : SamsuN

Düzceli Mehmet Empty
MesajKonu: Geri: Düzceli Mehmet   Düzceli Mehmet Icon_minitimeSalı Nis. 28, 2009 6:32 pm

yazarı tanıyorum ama bu kitabını okumadım
saqol gülnur=)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://bizimtayfamz.yetkinforum.com
!..Gülnur..!
Yeni üye
Yeni üye
!..Gülnur..!


Mesaj Sayısı : 117
Points : 145
Kayıt tarihi : 27/04/09
Yaş : 31
Nerden : Isparta

Düzceli Mehmet Empty
MesajKonu: Geri: Düzceli Mehmet   Düzceli Mehmet Icon_minitimeSalı Nis. 28, 2009 6:35 pm

önemli değil canım
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
halide_murat
Yeni üye
Yeni üye
halide_murat


Mesaj Sayısı : 41
Points : 55
Kayıt tarihi : 29/04/09
Yaş : 28
Nerden : Antalya

Düzceli Mehmet Empty
MesajKonu: Geri: Düzceli Mehmet   Düzceli Mehmet Icon_minitimeC.tesi Mayıs 02, 2009 9:43 pm

Bu kitabı da çok merak ettim güzele benziyo paylaşım için teşekkürler Gülnur ablacımm:d
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
AsYa
Yeni üye
Yeni üye
AsYa


Mesaj Sayısı : 210
Points : 231
Kayıt tarihi : 27/04/09
Yaş : 29
Nerden : ANTALYA

Düzceli Mehmet Empty
MesajKonu: Geri: Düzceli Mehmet   Düzceli Mehmet Icon_minitimeCuma Mayıs 15, 2009 4:15 pm

ayyyy halide yalakalık yapma lütfen Laughing
o bnm dadlum kremalı turtam
paylaşım için sağol güzellerin güzeli I love you
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Düzceli Mehmet
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Benim Senaryoma Hoşgeldiniz.. :: Paylaşımlarınız... :: Sanal Senaryolarınız=) :: Kendinize ait yazılarınız :: Kendinize ait şiirleriniz :: Fan Fiction :: Kitap Köşemiz..-
Buraya geçin: